Pekin’deki Tsinghua Üniversitesi’nde kimya bölümü öğrencisi olan Zhu’nun o dönem yüksek zehir içeren talyum maddesine maruz kaldığı anlaşılmıştı.

Talyum nedeniyle felç kalan, görme yetisini neredeyse tamamen kaybeden ve beyninde hasar oluşan Çinli kadın, 24 saat bakıma muhtaç bir şekilde hayatına devam etmişti. 

Çin gündemini uzun süre meşgul eden Zhu Ling vakasıyla ilgili şu ana kadar kimseye yasal suçlama yöneltilemedi.

Talihsiz kadının sınıf ve oda arkadaşı San Wei’nin hakkında soruşturma yürütülmüş ancak somut bir delil elde edilememesi nedeniyle dava açılmamıştı.

Aradan geçen süreçte ismini değiştiren San, sosyal medya hesaplarından çok kez masum olduğunu belirten paylaşımlar yapmıştı.

1994’ün sonlarında ilk olarak karın ağrısı ve saç dökülmesi şikayetleri olan Zhu, birkaç ay sonra komaya girmişti. Doktorlar Zhu’nun, kokusuz, tatsız ve suda çözünebilen bir hafif metal olan talyumla zehirlendiği sonucuna varmıştı.

Kampüsteki talyum stoklarına erişimi olması şüpheleri oda arkadaşı San’ın üzerinde toplasa da, zehirli metale başka öğrencilerin de ulaşabileceği anlaşıldı.

Zehirlenen Zhu Ling’in ailesi, kızlarının güzelliğini ve akademik başarısını kıskandığını söyledikleri oda arkadaşını suçladı. Ancak yürütülen soruşturmadan bir sonuç alınamadı.

Zhu Ling’in yakınları daha sonra bir imza kampanyası başlatarak, ABD’ye taşınan San Wei’nin sınırdışı edilmesini istedi. İmza kampanyasında San’ın ailesinin güçlü siyasi bağlantılara sahip olduğu ve soruşturmadan bu şekilde kurtulduğu iddia edildi.

Konuyla ilgili 2013’te bir açıklama yapan Pekin Kamu Güvenliği Bürosu, soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütüldüğünü belirtmiş, olayın üstünden geçen zamanı ve elde edilen delillerin yetersiz olmasını gerekçe göstererek dosyanın yeniden açılmayacağını duyurmuştu.

Zhu Ling bu olaydan 30 yıl sonra 50 yaşında hayatını kaybetti.