DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN %
İstanbul

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

İsias Otel davasının altıncı duruşması 24 Aralık’ta

İsias Otel davasının altıncı duruşması 24 Aralık’ta

ABONE OL
Aralık 22, 2024 11:14
İsias Otel davasının altıncı duruşması 24 Aralık’ta
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Adıyaman’da 22 ay önce meydana gelen depremde 72 cana mezar olan İsias Otel davası devam ediyor.

İsias Otel davasının altıncı duruşması 24 Aralık’ta Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak. İki gün olarak planlanan duruşma sonunda kararın açıklanması bekleniyor.

Türkiye’de 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremde, Adıyaman İsias Otel’de hayatını kaybeden Şampiyon Melekler ve tur rehberleri ile 10 yaralının aileleri tarafından 3 Ocak’ta başlatılan hukuk mücadelesi, suçluların “Olası Kast” suçuyla hüküm giymesi için 12 aydır kararlılıkla sürdürülüyor.

İsias Otel davasının altıncı duruşması için Başbakan Ünal Üstel, aileler ve siyasiler, Barolar Birliği ve gazetecilerden oluşan yaklaşık 100 kişilik heyet yarın Adıyaman’a gidiyor.

İsias Otel’in 3 Aralık’ta yapılan beşinci duruşmasında, mahkeme heyeti altıncı duruşmanın uzun olabileceğini öngörerek, celsenin iki günü geçmemek kaydıyla 24-25 Aralık’ta bitirilecek şekilde yapılmasına karar vermişti.

Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, 24-25 Aralık’ta görüşülecek İsias Otel Davası’nın altıncı duruşması öncesi TAK muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı da TAK muhabirine yaptığı değerlendirmede, İsias Otel’in 24-25 Aralık’ta gerçekleştirilecek duruşmasının bugüne kadar katıldıkları en önemli duruşma olacağını ifade ederek, bu celseden karar çıkabileceğini kaydetti.

Aileler, Kıbrıs Türk halkı ve kendilerini temsil eden avukatların sanıkların olası kast suçundan
mahkum olmalarıyla ilgili çok yoğun hukuki çalışma ve girişimleri olduğuna dikkat çeken Esendağlı, mahkemenin geçen celse erteleme verirken, sanıkların bu yönde ek müdafaa yapmalarına ilişkin herhangi bir karar üretmediğine işaret etti.

Mahkemenin bu tavrı devam ederse olası kastla bir mahkumiyet vermesinin teknik olarak hatalı olacağını ifade eden Esendağlı, “Dolayısıyla bu duruşmada sanıklara ek savunma hakkı verilmesi, mahkemenin olası kasttan mahkumiyet verilebileceği olasılığını doğurur. Ancak bu bir ertelemeye sebep olur. Bunlar, duruşmanın kritik noktaları. Bizi ne beklediğini göreceğiz.” dedi.

Olası kastla alakalı olarak hazırlıklarının çok ciddi şekilde devam ettiğini söyleyen Esendağlı, şöyle konuştu:

“Hukuki imkanları zorlamak noktasında son hazırlıklarımız devam ediyor. Dosyaya son giren bilirkişi raporunun sanıkların olası kasttan mahkumiyetine sebebiyetine neden olacak çok ciddi kusurlar içeriyor. O şekilde detay içeriyor. Mahkemenin aksi yönde bir kararını üst mahkemeye götürmeyi kesin gözüyle görüyoruz. Bunu ileriki aşamalarda değerlendireceğiz.”

Esendağlı, son duruşmada bilirkişi raporunun dosyaya girmesi ardından savcının esasa ilişkin mütalaasını verdiğini anımsatarak, her iki tarafın avukatlarının da esas hakkındaki mütalaaya kendi cevaplarını vermek ve mahkemeye son beyanlarını yapmak üzere erteleme talep ettiklerini hatırlattı.

24-25 Aralık’ta gerçekleştirilecek duruşmada taraf avukatlarının esasa ilişkin beyanlarının alınacağını belirten Esendağlı, “Bu teknik olarak duruşmanın son aşamasına geldiğimizi gösteriyor.” dedi.

Bu arada geçen duruşmada mahkemenin aldığı ara kararlardan bir tanesinin de kamu görevlileriyle ilgili soruşturmanın ne aşamada olduğuna ilişkin savcılığa müzakere yazılması olduğuna işaret eden Esendağlı, onun ne aşamada olduğunu, müzakereye ne cevap verildiğini, kamu görevlileriyle ilgili davanın dosyalayıp dosyalanmadığının da bu duruşma aşamasında öğrenileceğini kaydetti.

Dosyaya hukuki mütalaalar anlamında her iki tarafından da yeni girişler yaptığını ifade eden Esendağlı, avukatların yapacağı beyanlardan sonra da mahkemenin davayı sonuçlandırarak, kararı okuma olasılığı olduğunu söyledi.

Esendağlı, şöyle konuştu:

“Karar çıkıp çıkmayacağını duruşmanın gidişatını ve sürenin yetip yetmeyeceğine göre anlayacağız. Mahkemenin bir erteleme verip vermeyeceğini bu anlamda anlayacağız. Gerçekten bugününe kadar katıldıklarımız içinde en önemli duruşma olacak.”

Dava öncesinde TAK muhabirinin sorularını yanıtlayan Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, Grand İsias Otel’de yaşanan cinayetin, bir doğal afetin ötesinde, açıkça usulsüzlükler zinciri sonucu olduğunu vurgulayarak, adaletin tam anlamıyla tecelli etmesi ve gerçek suçluların hesap vermesi için kararlılıkla seslerini yükselttiklerini vurguladı.

Karakaya, 6 Şubat 2023’te yaşanan deprem felaketinde hayatlarını kaybeden evlatları, öğretmenler ve velilerin adalet arayışı için bir kez daha Adıyaman’da olacaklarını söyleyerek, “Bizler, Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği olarak, en başından beri adalete olan inancımızı koruyoruz. Ancak bu adaletin gerçekleşmesi, sadece olası kast suçu üzerinden verilecek bir hükümle mümkün olacaktır. İsias Otel’i bir ölüm tuzağına çeviren sorumlular, bilinçli ihmalleriyle sevdiklerimizi bizden aldılar. Bu açık gerçeğe rağmen hafifletici yaklaşımları kabul etmemiz mümkün değildir.” dedi.

-“Karar, yapı güvenliği ve insan hayatına verilen değer açısından dönüm noktası olacak…”

Ruşen Karakaya, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu dava sürecinde vereceği kararların,sadece kendiler için değil, Türkiye’de yapı güvenliği ve insan hayatına verilen değer açısından da dönüm noktası olacağını ifade etti. Karakaya, suçluların en ağır cezayı almasının gelecekte de benzer trajedilerin yaşanmaması için caydırıcı bir mesaj olacağını kaydetti.

Karakaya sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz aileler, 72 cana mezar olan bu yapının sorumlularından hesap sorulana kadar durmayacağız. 6 Şubat sabahından bu yana her gün, her an aynı acıyı yaşadık. Bu adalet arayışımız, sadece sevdiklerimizi kaybetmenin öfkesiyle değil, bir daha hiçbir annenin evladını kaybetmemesi için verilen bir mücadeledir.

Adalet arayışımızda yalnız olmadığımızı biliyoruz. Kıbrıs’tan, Türkiye’nin dört bir yanından ve pek çok farklı yerlerden aldığımız destek, bize güç ve umut veriyor. Türkiye halkını, davanın önemini hatırlamaya ve bu adalet mücadelesine omuz vermeye davet ediyoruz. Çünkü bu dava, yalnızca bizim değil, insan hayatının değerini savunan herkesin ortak davasıdır.”

-“Adalet, yalnızca suçluların en ağır cezayı almasıyla tecelli edecektir”

Bu davanın adaletin üstünlüğünü gösterecek bir emsal dava olması gerektiğini yineleyen Karakaya, sorumluların, olası kastla yargılanarak en ağır cezayı aldığı günü görene kadar mücadelelerinin devam edeceğini söyledi. Karakaya, “Çocuklarımıza, öğretmenlerimize ve sevdiklerimize verdiğimiz sözü tutacağız. Adalet, yalnızca suçluların en ağır cezayı almasıyla tecelli edecektir.” dedi.

-“Adalet İçin Ses Ver” etkinliği…

Adalet mücadelesine sahip çıkmak ve meleklere verilen sözleri yerine getirmek amacıyla kararlılıkla mücadelelerini sürdüren aileler, mahkeme öncesinde 20 Aralık Cuma akşamı Gazimağusa Namık Kemal Meydanı’nda Adalet İçin Ses Ver” etkinliği düzenledi.

Yüzlerce kişinin Namık Kemal Meydanı’nı doldurduğu etkinlikte, “Çocuklarımızı öldürdüler cezasını çekecekler…Bu gece sesimizi Türkiye’ye duyuralım. Adalet için tek yürek, tek ses” çağrısı yapıldı.

Etkinliğe, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, aileler ve çok sayıda vatandaş katılarak, destek verdi.

Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3’ü tutuklu 11 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması 3-6 Ocak’ta, ikinci duruşması 26 Nisan’da, üçüncü duruşması 12 Haziran’da ve dördüncü duruşması ise 22 Ekim’de yapılmıştı.

İlk duruşmada aileler, sanıklar, tanıklar dinlenmiş, avukatlar savunmalarını yapmıştı. Dört gün süren ilk duruşma ardından, tek gün görüşülen ikinci ve üçüncü duruşmada, mahkeme ara kararlar almıştı.

İsias Otel davasının ikinci duruşması 26 Nisan’da Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülmüş ve 72 ölü, 8 yaralı olan ana dosya ile 2 yaralının daha olduğu ek dosya birleştirilmişti.

Mahkeme ikinci duruşmada, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız’ın tutukluluk hallerinin devamına, 8 sanığın adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmasına, ayrıca Gazi Üniversitesi dışında mümkünse teknik bir üniversiteden yeniden bilirkişi raporu talep edilmesine karar vermişti.

28 Mayıs’ta Adıyaman Valiliği İl İdare Kurulu, İsias Otel dava dosyasından ayrılan Adıyaman Belediyesi’ndeki kamu görevlileriyle ilgili soruşturma izni vermişti.

Adıyaman Valiliği İl İdare Kurulu’nun gerekçeli kararına göre, yapı ruhsatında imzaları bulunan ve sorumlulukları tespit edilen Adıyaman Belediyesi’nin ilgili dönemlerdeki; Ruhsat Büro Teknisyeni, Ruhsat Büro Şefi, İmar Müdürü ve Belediye Başkan Yardımcılarından hayatta olan 4 kişi aleyhinde soruşturma başlatılması emredilmişti.

Adli tatil öncesinde 12 Haziran’da yapılan üçüncü duruşmada ise mahkeme, Grand İsias Otel’le ilgili yeni bir bilirkişi raporunun 9 Eylül Üniversitesi tarafından yeniden hazırlanmasını istemişti.

Mahkeme tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt, Erdem Yıldız’ın tutukluluk hallerinin devamına; diğer 8 sanığın ise adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmasına, hakkında soruşturma izni çıkarılan kamu görevlilerinin dosyalarının akıbetinin öğrenilmesine karar verilmişti.

Öte yandan 4 Eylül’de, aralarında bilirkişilerin de bulunduğu heyet otel enkazının bulunduğu alanda inceleme yapmıştı.

Enkazdaki çalışmayı KKTC Gaziantep Temsilcisi Hakkı Emre Yunt, KKTC’nin Gaziantep Konsolosu Kerem İzmen, Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, KKTC Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, dernekten temsilciler ve diğer ilgililer takip etmişti.

Alınan karot örnekleri, tutanaklarla detaylı inceleme için üniversite heyetine teslim edilerek, alınan numunelerle ilgili hazırlanan raporlar, mahkeme heyetine sunulmuştu.

İsias Otel’in 22 Ekim’de gerçekleştirilen dördüncü duruşmasında ise, mahkeme tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız’ın tutukluluk hallerinin devamına; diğer 8 sanığın ise adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmasının devamına hükmetmişti.

Bunun yanında, mahkeme, hakkında soruşturma izni çıkarılan kamu görevlilerinin dosyalarının akıbetinin öğrenilmesine ve İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Bilirkişi Raporu’nun beklenmesine de hükmetmişti.

Dokuz Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi heyeti tarafından hazırlanan bilirkişi raporu ise bir önceki duruşmanın hemen akabinde 28 Ekim’de açıklanmıştı. İsias Otel’in 3 Aralık’ta görülen beşinci duruşması ise bilirkişi raporundan sonraki ilk celse olmuştu.

Beşinci duruşma öncesinde Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Timuçin Köprülü, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Meral Ekici, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Türkân Yalçın’dan oluşan Uzman Kurulu’nun hazırladığı hukuki bilimsel değerlendirme sonucu ise, 27 Kasım Çarşamba günü dava dosyasına girmişti.

3 Aralık Salı günü görülen İsias Otel beşinci duruşmasında ise, savcı mütalaasını sunmuş, avukatların talepleri dinlenmiş ve mahkeme heyeti sanık avukatlarının bilirkişi raporuna itirazlarına yönelik tüm taleplerini reddetmişti.

Mahkeme heyeti, ayrıca kamu görevlilerinin akıbetinin başsavcılığa sorulmasına dair bir müzakere yazılmasına karar vermişti.

Mahkeme ayrıca mazeretli avukatların mazeretini değerlendirirken 24 Aralık’ta başlayacak duruşmanın, karar celsesi olabileceğine ilişkin bir uyarı yapmıştı.

Bir önceki celsede, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız’ın tutukluluk hallerinin, 8 sanığın adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmasının devamına karar verilmişti.

3 Aralık’ta görülen beşinci duruşmada, mahkeme bilirkişi raporuna ilişkin taleplerin reddi, kamu görevlileri ile ilgili soruşturmanın akıbetinin de sorulmasını da karara bağlamıştı.

Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12 Haziran tarihli ara kararıyla dosyanın sevk edildiği Dokuz Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi heyeti tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, binanın yana doğru, yani çekiçleme etkisi ile çökmediği; binanın öne doğru, yani Atatürk Bulvarı’na doğru çöktüğü tespiti yapılmıştı.

Raporda, “yıkılmanın deprem kuvvetiyle alakası olmadığı, binanın bulunduğu parselde 1 saniyelik periyot üzerinde oluşan spektral ivmede değerlerinin 1998 Deprem Yönetmeliği’nde binanın bulunduğu yer için verilen tasarım ivme değerlerini aşmadığı; bina, 1998 Deprem Yönetmeliği’ne uygun yapılmış olsaydı, depremde yıkılmayacaktı” denilmişti.

Raporda, ilk kez asansörden bahsedilerek, asansörün yapılması için de statik hesap yapmadan, asmolen döşemede boşluk açılması, binanın temel kusurlarından biri olarak değerlendirilmişti.

Binanın yıkılmasının imalattaki eksik ve kusurlarla, yapım ve denetimdeki kusurlardan kaynaklandığına işaret edilen raporda ayrıca, daha önceki raporlardan KTÜ, raporunda kaçak katın önemine dikkat çekerken Gazi Üniversitesi, depreme etkisi olmadığını ifade etmişti; ancak bu raporda kaçak katın depreme etkisinden bahsedilmişti.

Bilirkişi raporuna göre, başta Ahmet Bozkurt olmak üzere tüm sanıkların (bugüne kadar hiç tutuklanmayanlar dahil) kusurlu olduğu tespit edilerek, raporda Mimar Erdem Yıldız’ın, inşaat mühendisi Mehmet Göncüoğlu’nun ve inşaat mühendisi Hasan Aslan’ın da olaydaki katkısı ortaya çıkmıştı.

Raporda, Gazi Üniversitesi Raporu’na dayanak gösterilerek tahliye edilen Halil Bağcı’nın olayda kusursuz olmadığının, tam aksine bu yapıda alınması zorunlu olan 2001 tarihli statik hesap eksiğini gidermek için vermiş olduğu üç sayfalık baştan savma ve statik hesap özelliği taşımayan raporla binanın yıkılmasında temel belirleyicilerden olduğunun tespit edildiği vurgulanmıştı.

Kaynak : BRTK

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r