JWST, yakın zamanda HR 8799 sistemi içindeki gaz devi gezegenleri gözlemledi ve bu gezegenlerin atmosferlerinde karbondioksit bulunduğunu tespit etti. Bu bulgu, söz konusu sistemin oluşumunun, kendi Güneş Sistemi’mizinkine benzer olabileceğini gösteriyor.
HR 8799, Dünya’dan 130 ışık yılı uzaklıkta, Pegasus takımyıldızında yer alan oldukça dikkat çekici bir ötegezegen sistemi. Bu sistem, yaklaşık 1,5 kat Güneş kütlesine sahip ve yalnızca 30 milyon yaşında olan genç bir ana dizi yıldızının etrafında şekilleniyor.
HR 8799’u özel kılan ise, doğrudan görüntülenebilen ilk çok gezegenli sistemlerden birine ev sahipliği yapması. Yıldızın etrafında 15 ile 70 astronomik birim arasında mesafelere sahip dört dev gezegen dönüyor.
Bu gezegenler, HR 8799 b, c, d ve e olarak adlandırılıyor ve her biri, Jüpiter’in 5 ila 10 katı büyüklüğünde bir gaz devi olarak tahmin ediliyor.
Bu tür dev gezegenler, iki farklı süreçle oluşabilir: çekirdek toplanması, burada daha ağır elementlerin katı çekirdekleri yavaşça gaz çeker (bizim Güneş Sistemi’mizde olduğu gibi) veya disk istikrarsızlığı, burada gaz parçacıkları genç bir yıldızın soğuyan diskinden hızla birleşir.
Hangi oluşum modelinin daha yaygın olduğunu anlamak, bilim insanlarının galaksinin farklı gezegen sistemlerini sınıflandırmasına yardımcı olur.
Bu tür bir analiz, Baltimore’daki Johns Hopkins Üniversitesi’nden William Balmer’in liderliğindeki araştırmacılardan oluşan bir ekip tarafından yapılan bir çalışmanın merkezinde yer alıyor. Balmer, bu araştırmanın amacını, “Bu tür bir araştırmayla, kendi Güneş Sistemi’mizi, yaşamı ve kendimizi diğer ötegezegen sistemleriyle karşılaştırarak anlamayı umuyoruz, böylece varlığımızı bağlama koyabiliriz.” şeklinde açıklıyor.
HR 8799 ve 51 Eridani gaz gezegenlerinin gözlemleri, bu gezegenlerin atmosferlerinde önemli miktarda karbondioksit gazı içerdiğini ortaya koydu. Bu, sistemin dört dev gezegeninin, Jüpiter ve Satürn’ün oluşumunda olduğu gibi, çekirdek toplanması süreciyle şekillendiğine dair güçlü bir kanıt sağlıyor.
Şu ana kadar keşfedilen yaklaşık 6.000 ötegezegenden yalnızca birkaçı doğrudan görüntülenebildi çünkü gezegenlerin ve ev sahibi yıldızlarının parlaklık farkı son derece büyüktür. JWST’nin NIRCam koronograf teknolojisi, yıldız ışığını engelleyerek gezegenlerin kendilerinin yaydığı kızılötesi ışımaları ortaya çıkararak bu gözlemleri mümkün kıldı.
Araştırma ekibi, farklı gazlar tarafından emilen belirli dalga boylarını analiz ederek, HR 8799’un dört gezegeninin daha önce düşünüldüğünden daha yüksek konsantrasyonlarda ağır elementler içerdiğini belirleyebildiler.
HR 8799 ve 51 Eridani gözlemleri, Webb’in Garanti Edilmiş Zamanlı Gözlemler programı kapsamında yapıldı. Dünyanın en önde gelen uzay bilimleri gözlemevi olan James Webb Uzay Teleskobu, yalnızca uzak ötegezegenlerin izlenmesi ve keşfi değil, aynı zamanda Güneş Sistemi’nin derinlemesine araştırılması ve evrenin yapısı ile kökenlerine dair çalışmaların sürdürülmesinde de kilit bir rol oynamaya devam ediyor.
Kaynak : TRT HABER
GÜNDEM
20 Mart 2025SPOR
20 Mart 2025GÜNDEM
20 Mart 2025SPOR
20 Mart 2025SPOR
20 Mart 2025GÜNDEM
20 Mart 2025GÜNDEM
20 Mart 2025