Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Denizli Pamukkale Üniversitesi’nde “KKTC’nin Türk Dünyası İçindeki Stratejik Önemi” konulu konferans verdi.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Geleceğimiz Türkiye ile birliktedir. Kıbrıs milli değerdir, sonuna kadar korumak yüceltmek gelecek nesillerin sahip çıkacağı bir meseledir” dedi.

Tatar’ı üniversiteye gelişinde Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan ve üniversite yetkilileri karşıladı. Karşılamada KKTC ve TC bayrakları taşıyan öğrenciler de Tatar’a çiçek takdim etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, konferans öncesi üniversite öğrencilerinin projelerini de izledi ve sohbet etti.

Pamukkale Üniversitesi Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz Kongre ve Kültür Merkezi’nde yer alan konferans, saygı duruşu ve istiklal marşı ile başladı.

Konferansta, Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan ve Kıbrıs’ta 1968’den günümüze kadarki gelişmeleri anlatan video gösterimi de yapıldı.

Konferansta açılış konuşmasını yapan rektör Kutluhan, Tatar’a üniversiteyi ziyaretinden dolayı teşekkür etti, her zaman Kıbrıs Türk halkının yanında olduklarını söyledi.

KKTC’nin tanınma talebinin en doğal hakkı olduğunu belirten Kutluhan, hep birlikte bunu görmeleri temennisini dile getirdi.

Kutluhan, şehitleri rahmetle, gazileri saygıyla andığı konuşmasında, Pençe-Kilit harekatında yaşamını yitiren şehitleri de andı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, “KKTC’nin Türk Dünyasındaki Stratejik Önemi” konulu konferansta, gaziler başta olmak üzere tüm katılımcılara teşekkür etti.

Pençe Kilit operasyonunda şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Mehmet Serinkan’ın cenaze törenine katıldığını ifade eden Tatar, ailesine, Türk milletine başsağlığı diledi ve tüm şehitleri andı.

Tatar, Talas denince akıllarına Kıbrıs’ta şehit düşen İbrahim Karaoğlanoğlu’nun da geldiğini ifade ederek, Karaoğlanoğlu’nun müstesna bir yeri olduğunu söyledi.

“Kıbrıs meselesi milletin meselesidir” diyen Tatar, üniversite öğrencilerine Kıbrıs tarihini anlattı, Osmanlı devletinin 80 bine yakın şehit vererek, Kıbrıs’ı fethettiğini kaydetti.

Kıbrıs’ın değerli bir ada olduğunu, o günden bugüne de bunu devam ettirdiğini anlatan Tatar, Osmanlının adayı İngilizlere kiralamasıyla birçok Türkün Anadolu’ya geri döndüğünü söyledi.

Böylece nüfusun Kıbrıslı Türklerin aleyhine döndüğünü ve adanın Rum Yunan adasıymış gibi Yunanistan’a bağlanmak istendiğini anlatan Tatar, ancak Türk halkının buna karşı mücadele verdiğini, hiçbir zaman milli şuuru değerleri kaybetmeden varoluş mücadelesini gösterdiğini kaydetti.

Kıbrıs Vakıflar İdaresinin Kıbrıs Türk halkının adadaki her alanda varlığını gösterdiğini belirten Tatar, öğrencilere, Kıbrıs adasında verilen mücadele, müzakere ve Kıbrıs Barış Harekatı ile ilgili bilgiler verdi.

Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin sayesinde Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasının önüne geçildiğini, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulduğunu, böylece adanın kurucu ortağı olduğunu belirtti.

Ancak o gün bile Rumların bunu “Enosis’e sıçrama tahtası” olarak gördüğünü ifade eden Tatar, kumsal katliamı ve kanlı Noel olaylarının yaşandığını, Kıbrıs Türk halkının bunlara karşı direndiğini kaydetti.

Gazze’de bugün yaşananların 1960’lı yıllarda da Kıbrıs’ta yaşandığını ifade eden Tatar, bugün olduğu gibi o gün de yaşananların seyredildiğini anlattı.

1974 yılında Yunan darbesini ve adanın “Yunanistan’a bağlandığı” açıklamaları sonrası Türkiye’nin tek taraflı müdahale hakkını kullandığını anımsatan Tatar, Erenköy direnişi, 20 Temmuz Barış Harekatı, Türk halkının zaferini anlattı.

Kıbrıs’ın Türkiye için her zaman büyük önem taşıdığını ifade eden Tatar, KKTC’nin bugün Mavi Vatan’da güçlü bir devlet olarak yerini aldığını, Türk Devletler Teşkilatı gözlemci üyesi olduğunu ve daha da kökleşmek için mücadele ettiğini söyledi.

Geçmişteki mücadele, fedakarlıklar olmasa, bedeller ödenmeseydi bugün adanın Yunan olacağını ifade eden Tatar, “Bizim mücadelemiz milli mücadele olarak devam edecektir. Geleceğimiz Türkiye ile birliktedir. Kıbrıs milli değerdir, sonuna kadar korunacak, yüceltilecek, gelecek nesillerin sahip çıkacağı bir meseledir” diye konuştu.

Uluslararası camiada KKTC’ye yönelik ambargo baskısının sürdüğünü ifade eden Tatar, Annan Planına “evet” diyen Kıbrıs Türk halkına verilen sözlerin tutulmadığını ancak Rumların “hayır” demesine rağmen üye alındıklarını kaydetti.

“Sıfır asker sıfır garanti asla kabul edilmez” diyen Tatar, Kıbrıs’ta iki ayrı halk iki ayrı devlet olduğunu ve her halkın kendi geleceğini tayin etme hakkı olduğunu ifade etti.

Kıbrıs Türk halkının eşit egemenlik hakkı kabul edilmemesi halinde müzakere masasına oturmayacaklarını ifade eden Tatar, müzakere masasının geçmişte hep devrildiğini çünkü Rumların hiç bir şeyi paylaşma niyeti olmadığını vurguladı.

Bu çağdışı ve bencil bir zihniyetle mücadelelerinin sürdüğünü ifade eden Tatar, Uluslararası hukuk baskısı ve izolasyonlar olduğunu ama geçmişi unutmadan geleceğe bakmak zorunda olduklarını ve Türkiye ile birlikte bu yolu yürüdüklerini söyledi.

Tatar, Şehitleri de andığı konuşmasında “şehitleri unutmadıklarını ve unutmayacaklarını” söyledi.

Konferansın ardından ziyaret anısına üniversite bahçesine zeytin fidanı dikildi, İstiklal marşı eşliğinde KKTC bayrağı çekildi.