Dünyanın birçok yerinde ardı kesilmeyen savaşların yanı sıra insani ve ekonomik krizler baş gösterirken uluslararası örgütlerin bunlarla mücadeledeki yetersizliği gündeme geliyor.
İkinci Dünya Savaşı’nın ardından dünya barışını koruma amacıyla oluşturulan BM ve ona bağlı kuruluşlar ne Rusya-Ukrayna Savaşı’ndaki sivil can kayıplarına ne de İsrail’in saldırıları sebebiyle Gazze’de ortaya çıkan insani krize çare olabiliyor.
Dünya kamuoyu, bu gibi sorunların bölgesel ve küresel krizlere yol açabileceğinden endişe duyuyor.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM 79. Genel Kurulu görüşmelerinin açılışında yaptığı konuşmada, küresel eşitsizliklerin küresel kurumlara yansıdığını belirterek BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) İkinci Dünya Savaşı’nın kazananları tarafından tasarlandığını anımsattı. Bu dönemde Afrika’nın çoğunun sömürge hakimiyetinde olduğunu kaydeden Guterres, BMGK’da hala Afrika ülkelerinin daimi üyeliği bulunmadığını ve bunun değişmesi gerektiğini dile getirdi.
Guterres, finansal mimarinin de değişmesi gerektiğini belirterek çok taraflı sistemin yenilenmesinin kolay olmayacağının farkında olduğunu, siyasi ve ekonomik güce sahip olanların bu değişimi engellemek isteyeceğini vurguladı.
BM Genel Sekreteri, “Reform olmazsa parçalanma kaçınılmaz. Küresel kurumların meşruiyeti, itibarı ve etkisi azalır.” uyarısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kuruluna hitabında, BM’nin kuruluşuyla küresel istikrara, huzura ve adalete dair beklentilerin yeniden yeşerdiğini, barış umutlarının yeniden filizlendiğini belirterek “Ancak üzülerek görüyoruz ki son yıllarda Birleşmiş Milletler kuruluş misyonunu ifa etmekte yetersiz kalıyor. Giderek işlevsiz, hantal ve atıl bir yapıya dönüşüyor. ‘Dünya Beşten Büyüktür’ şiarının temsil ettiği değerlere, bugünlerde daha çok daha fazla ihtiyaç duyuyoruz.” dedi.
Erdoğan, uluslararası barış ve güvenliğin imtiyazlı 5 ülkenin keyfine bırakılmayacak kadar önemli olduğuna şahitlik edildiğini kaydetti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 23 Eylül’de BM Geleceğin Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “BM artan tehditlere karşı liderlik gösteremiyor. Küresel sorunlara karşı ortak çözüm için etkili bir yapı gerekiyor.” diyerek bu yapının daha kapsayıcı ve çok taraflı olması gerektiğini dile getirdi.
Fidan, BM’de ve BMGK’da kapsamlı reforma ihtiyaç duyulduğunu belirterek “Dünya 5’ten büyüktür.” dedi. Fidan, BM’de karar alma mekanizmalarının daha demokratik hale getirilmesi ve kutuplaşmayı engelleyecek araçların geliştirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Uluslararası finansal mimaride de reform yapılması gerektiğinin altını çizen Fidan, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin ancak bu şekilde gerçekleştirilebileceğini söyledi.
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, BM Genel Kurulundaki konuşmasında, BM Şartı’nın kapsamlı reformdan geçmediğine işaret ederek “BM Şartı’nın mevcut hali, insanlığın acil sorunlarından bazılarını ele almakta başarısız.” değerlendirmesinde bulundu.
BM’yi yeniden yapılandırmanın, BM Şartı’nın kapsamlı şekilde gözden geçirilmesi ve revize edilmesinin zamanının geldiğini belirten Lula da Silva, reformun, Genel Kurul’un yapısına, çalışma yöntemlerine ve veto yetkilerine odaklanması gerektiğini kaydetti.
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, BM Geleceğin Zirvesi’ndeki konuşmasında, BMGK’ya yönelik reform tartışmalarına ilişkin ülkesinin tutumunu yineleyerek şunları kaydetti:
“Reform, sadece bazıları için değil, herkes için yapılırsa anlamlı olur. Biz yeni hiyerarşiler yaratmakla ilgilenmiyoruz. Birinci sınıf, ikinci sınıf ulusların olduğuna inanmıyoruz. Milletler, tarihleriyle ve kendilerine has özellikleriyle mevcutturlar ve vatandaşların da hepsi aynı haklara sahiptir çünkü bireyler özgür ve eşit doğarlar.” diye konuştu.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Geleceğin Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, BM gibi küresel kuruluşlarda “reformun şart” olduğunu dile getirerek “İnsanlığın başarısı, savaş alanında değil, küresel barış ve kalkınma reformu için kolektif gücümüzde yatmaktadır.” diye konuştu.
Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi, BM Geleceğin Zirvesi’nin stratejik hedeflerinden birinin “kapsamlı dünya düzeni” olduğunu vurgulayarak BMGK’da reform dahil olmak üzere daha uyumlu ve etkili küresel yönetime ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Marsudi, “gerçek ve doğru reform” çağrısı yaptı.
Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, zirvedeki hitabında, BM içerisinde reformun gerekliliğine işaret ederek bu reformun birkaç ülkenin gücünü artırmak yerine küçük ve orta ülkeler de dahil tüm ülkelerin ihtiyaçlarını karşılamakla ilgili olması gerektiğinin altını çizdi.
BM’nin barışı sağlama ve çatışmayı önleme alanında temelini güçlendirmesi gerektiğini vurgulayan Wong, “Ukrayna, Gazze ve Sudan’da barışı sağlamaya yönelik kararlılığımızı güçlendirmeliyiz.” ifadesini kullandı.
Yeni Zelanda’nın BM Daimi Temsilcisi Carolyn Schwalger de BM Geleceğin Zirvesi’ndeki konuşmasında BMGK’de reform konusunda daha güçlü ifadeler duymayı beklediklerini dile getirdi.
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, zirvedeki konuşmasında, uluslararası sistemin krizlerle karşı karşıya olduğu bir dönemde toplandıklarını hatırlatarak “Geleceğin Zirvesi, sadece seçkinler için değil herkes için işe yarayacak yeni bir küresel mimarinin temellerini atacak eşsiz bir platformdur.” dedi.
Verilecek kararların birden fazla neslin kaderini belirleyeceğini vurgulayan Caparov, liderlere seslenerek “Sizleri karşılıklı güvene, karşılıklı yarar sağlayan işbirliğine ve kusursuz adalete dayalı bir geleceğin mimarları olmaya davet ediyorum.” diye konuştu.
Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman da BM Geleceğin Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, dünyada sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için BM ve kuruluşlarının yanı sıra uluslararası ve bölgesel finans kuruluşlarının da dünya toplumunun çabalarını koordine etme konusunda daha aktif adımlar atması gerektiğine işaret etti.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, BM Genel Merkezi’nde “Birleşmiş Milletler Hedeflerinin Güçlendirilmesi” başlıklı oturumundaki konuşmada, BM’nin karar mekanizmalarında reform yapılmasının gerekliliğini vurguladı.
Pezeşkiyan, “Gelişmekte olan ülkelerin karar alma mekanizmalarında yer almasını ve ülkelerin mali sorunlarını çözecek adil ve hesap verebilir bir yapının oluşmasını garanti altına almak için yönetim yapısında ve uluslararası finans kurumlarında acil reformlar talep ediyoruz.” diye konuştu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 23 Eylül’de Paris’teki Katolik topluluğu Sant-Egidio tarafından organize edilen “Barış için Buluşma” açılışında yaptığı konuşmada, uluslararası sistemi değerlendirdi.
Ulusal basında yer alan haberlere göre, Macron, yüksek nüfuslu birçok ülkenin yeteri kadar temsil hakkına sahip olmadığı gerekçesiyle uluslararası sistemin “eksik ve adaletsiz” haline dikkati çekerek yeni uluslararası düzen inşa edilmesi çağrısında bulundu.
Ayrıca Macron, “Şu ya da bu (ülkenin) diğerlerini bloke edemeyeceği, ülkelerin layıkıyla temsil edildiği ve bunu BM, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonunun çok daha adil olduğu kurumlarla yaptığı bir düzene” ihtiyaç bulunduğunu vurguladı.
Fransa’nın Avrupa ve Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot da Geleceğin Zirvesi’ndeki konuşmasında “daha temsile dayalı ve kolektif olarak daha etkili olması için” BMGK dahil, uluslararası sistemde reform yapılması çağrısında bulundu.
Ürdün Kralı 2. Abdullah, BM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, BM’nin “meşruiyetinin kalbine darbe indiren ve küresel güveni ve ahlaki otoriteyi çökertme tehdidinde bulunan” krizle karşı karşıya olduğunu söyleyerek tüm dünyada başta BM olmak üzere uluslararası kurumlara yöneltilen yetersizlik söylemlerine dikkati çekti.
Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, BM 79. Genel Kurulu’ndaki hitabında, BMGK’da kapsamlı reformlar yapılması çağrısında bulunarak “Konsey, 5 ülkeden oluşan özel bir kulüp olmaya devam edemez.” dedi.
Ramaphosa, BMGK’nin mevcut yapısını “çağ dışı ve dışlayıcı” olarak nitelendirdi, Afrika ülkeleri ve diğer ülkelerin de Konseyin karar alma sürecine dahil edilmesini talep etti.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, BM Genel Kurulundaki konuşmasında, dünyanın nükleer bir felaketin eşiğinde olduğunu savunarak “Hiç kimsenin birbirini dinlemediği bir dünyada yaşıyoruz. Anlaşamadığımız durumlarda bile konuşulması gerektiğine inanıyorum. BM’nin güvenilirliğini yeniden inşa etmeliyiz. Çifte standarda son verilmeli ve uluslararası hukuka olan inancı geri getirmeliyiz.” diye konuştu.
Maldivler Devlet Başkanı Muhammed Muizzu, uluslararası kuruluşların yenilenmesi yönündeki çabaların ana gündem olduğu BM Geleceğin Zirvesi’ndeki konuşmasında, “Gelecek nesiller, Gazze’deki soykırım savaşını durdurma cesaretinin gösterildiği, Filistin Devleti’nin BM’ye tam üye kabul edildiği, BM’nin insan hakları suçlularından hesap sorma cesaretini gösterdiği, eşit, yenilikçi ve gerçekçi bir gelecek talep ediyor.” dedi.
Doğu Timor Başbakanı Xanana Gusmao da zirvedeki konuşmasında, uluslararası toplumun Filistin’den Ukrayna’ya, Yemen’den Sudan’a kadar dünyanın dört bir yanındaki çatışmalara henüz çözüm bulamadığına dikkati çekerek “Şu anda düzensizlik, belirsizlik, istikrarsızlık ve çatışma çağında yaşıyoruz.” dedi.
Çoğu toplumun iklim krizi, eşitsizlik ve siyasi gerilimler gibi zorluklarla karşı karşıya olduğunu hatırlatan Gusmao, “Günümüz gerçeklerini temsil edemez hale gelen Güvenlik Konseyi’nin yapısal reformunu savunuyoruz.” diye konuştu.
Kaynak : TRT HABER
GÜNDEM
22 Kasım 2024SPOR
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024SPOR
22 Kasım 2024SPOR
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024