Politico dergisinin haberine göre, ABD İç Güvenlik Bakanlığı, 2022’de Ukrayna’nın savaş bölgesinden dönen Amerikalıları incelemek üzere kurumlar arası bir çalışma başlattı.

Daha önce kamuoyuna yansımayan çalışma, Ukrayna’da savaşa katılan ABD’lileri mercek altına almayı ve evlerine döndüklerinde tehdit oluşturup oluşturmayacaklarını belirlemeyi amaçlıyor.

Yetkililer, şiddete yönelebilecek Amerikalıların tespiti için bu çalışmayı başlattıklarını belirtirken savaş alanında savaş becerilerini öğrenen bu kişilerin geri döndüklerinde Amerikalı aşırılık yanlılarını cezbedeceğinden de endişe ediyor.

İç Güvenlik Bakanlığı ve Federal Soruşturma Bürosundan (FBI) yetkililer, Ukraynalı yetkililerle görüşerek Amerikalıların kimliklerini tespit etmeye ve evlerine dönen Amerikalıları analiz etmeye başladı.

Ayrıca bu kişilerin sosyal medya hesapları da şiddet söylemleri açısından incelendi.

ABD hükümetinin desteklediği Ukrayna ordusunda savaşan Amerikalıların ülkelerine döndükten sonra bugüne kadar siyasi şiddete karıştıklarına dair bir kanıt bulunmuyor.

Öte yandan pek çok kişi orada Ruslarla savaşırken öldü.

Trump’a suikast girişiminde bulunan Routh gözden kaçmış

Eski ABD Başkanı Trump’a 15 Eylül’de suikast girişiminde bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Ryan Wesley Routh’un ise yetkililerin gözünden kaçtığı belirtildi.

İç Güvenlik Bakanlığından bir yetkilinin Routh’un Ukrayna’ya seyahat ettiğini bildiği ancak bu ülkeden döndükten sonra Routh’un FBI tarafından araştırıldığına dair bir işaretin olmadığı ortaya çıktı.

Ayrıca FBI’nın, Routh’un yazdığı bir kitapta Trump’a suikast imasında bulunmasından haberdar olup olmadığı da belirsizliğini koruyor.

Bu hadise, ABD hükümetinin savaşa katılmaya çalışan Amerikalıların risklerini değerlendirmek için doğru kriterleri uygulayıp uygulamadığına dair soruları gündeme getiriyor.

“Routh’un tehdit değerlendirmesine tabi tutulması gerekirdi” vurgusu

Eski üst düzey İç Güvenlik Bakanlığı yetkilisi John Cohen, yaptığı açıklamada, “(Routh) Davranışlarına bakılırsa muhtemelen bir tür tehdit değerlendirmesine tabi tutulması gerekirdi.” dedi.

Cohen, Ukrayna’ya seyahat eden çok sayıda Amerikalı olduğuna işaret ederek bu kişilerden hangilerinin geri döndüklerinde tehdit oluşturabileceğini tahmin etmenin de “son derece zor” olduğunu söyledi.

ABD’lilerin Ukrayna’ya gidip daha aşırı ideolojik inançlarla ülkelerine dönmesinin tek endişe kaynağı olmadığını belirten Cohen, bu kişilerin aynı zamanda daha iyi eğitilmiş, patlayıcıları ve diğer silahları kullanarak son derece ölümcül saldırılar gerçekleştirebilecek şekilde geri dönmelerinin büyük bir sorun olduğunu vurguladı.

Olay

Trump’ın 15 Eylül akşamı Florida’da bulunduğu yerin civarında silah sesleri duyulmuş, yerel kolluk kuvvetlerince olaydan sonra sahadaki çalılıklarda AK-47 silahının bulunduğu ve bir şüphelinin yakalandığı açıklanmıştı.

16 Eylül’de hakim karşısına çıkan şüpheli Ryan Wesley Routh, “ateşli silah bulundurmak” ve “seri numarası silinmiş ateşli silah bulundurmakla” suçlanmıştı.

FBI ise olayı “oldukça ciddi” olarak nitelemişti.

Eski Başkan Trump, 13 Temmuz’da ise Pensilvanya’daki miting sırasında uğradığı suikast girişiminden kulağından aldığı yarayla kurtulmuştu.