Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle eski milli sporcu, bürokrat ve mücahide Dr. Ayten Berkalp’i ziyaret etti.

Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Tatar ziyarette yaptığı konuşmada, Ayten Berkalp’in mücahide, doktor ve sporcu olarak Kıbrıs Türk halkına hizmet verdiğini belirterek, gençlere ilham kaynağı olduğunu söyledi.

Fenerbahçe Spor Kulübünde basketbol ve voleybol oynayan Ayten Berkalp’in doktor olduktan sonra ülkesine döndüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Berkalp’in milli mücadele yıllarında da halkının yanında olduğunu ifade etti.

– Kadınına değer veren toplumlar, daha çok gelişir”

Bir kadın doktor olarak Berkalp’in halkına büyük hizmetler verdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, “Kadınına değer veren toplumlar, daha çok gelişir. Kadın dokunuşluyla, hizmette yaratılan heyecan ve ilhamla memleket gelişir” dedi.

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yolda yürüyen Kıbrıs Türk halkının kadına büyük değer verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, kadınların toplumsal mücadelede yerini aldığına dikkat çekti.

Dünya Kadınlar Günü’nde Berkalp’i ziyaret etmenin mutluluğunu yaşadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Dr. Ayten Berkalp’e Kıbrıs Türk halkına verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür etti.

Berkalp’i, Türk Mukavemet Derneği Başkanı Celal Bayar ve yönetim kurulu üyeleriyle ziyaret ettiğini, bunun kendisi için ayrı bir anlamı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, mücadele yıllarında erkeklerin cephede, kadınların ise cephe gerisinde görev alırken, mücahide olarak görev yapan Dr. Ayten Berkalp’in doktor olarak mücahitlerle birlikte halkın içinde yer aldığını kaydetti.

-Berkalp

Dr. Ayten Berkalp de konuşmasında, ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek, Cumhurbaşkanı Tatar’a teşekkür etti.

Mücadele yıllarını, Kıbrıs Türk halkıyla birlikte verdiğini mücadeleyi anlatan Berkalp, gençlerle bir araya geldiğinde tavsiyelerde bulunduğunu söyledi.

Berkalp konuşmasının devamında, “Allah bizi sizin çizdiğiniz yoldan ayırmasın. Kıbrıs’taki genç nesle seslendiğimde ve onlara geçmişi anlattığımda, ‘Türkiye’nin garantörlüğü ve askeri varlığı olmadan bir çözüm şeklinin kabul edilemeyeceğini’ söylüyorum.” ifadelerini kullandı.