Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Esendağlı, BRT’ye değerlendirme yaptı.

Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde İsias Otel duruşmasını izleyen Esendağlı, Türk Ceza Kanununa göre, davaya usul işlemlerle başlandığını, bunun başında da sanıkların beyanlarının alınması olduğunu dile getirdi.

Esendağlı, Şimdiye kadar kendilerini şaşırtan sürpriz bir beyana rastlamadıklarını söyledi.
Esendağlı, “Şuana kadar içerikte bizi şaşırtan sürpriz bir beyana rastlamadık. Sanıklar hiçbir şekilde üzerlerine atılan suçlamaları kabul etmiyorlar. Buna ilişkin müdafaalarını ortaya koyuyorlar. Ahmet Bozkurt bir kusuru olmadığı, Efe Bozkurt otelle alakalı hiçbir şeyi olmadığı müdafaasını ortaya koyuyor, keza kız kardeşi de öyle. Erdem yıldız ise mimar mühendis olarak herhangi bir hata yapmadığı şeklinde bir müdafaa ortaya koyuyor.” diyen Esendağlı, Ahmet Bozkurt’un söylediklerinin sürpriz olmadığını vurguladı.

Esendağlı, sanıkların suçlamaları kabul etmesini beklemediklerini ifade ederek şunları aktardı:

Ahmet Bozkurt’un üslubu, ses tonu ve soğukkanlılığının rahatsız edici şekilde dikkat çekici olduğunu kaydeden Esendağlı, Bozkurt’un sorgulanması sırasında kullandığı “ben herhangi bir suçum kusurum olduğunu düşünseydim bugün huzurunuzda olmazdım. Giderdim o otelin enkazına ve orada kendi hayatıma son verirdim.” ifadelerine ailelerden çok tepki geldiğini, bunun bir ajitasyon ve manipülasyon olduğunu söyledi.

Sanıkların online sistemde dinlenmesinin bir takım teknik gereklilikler, güvenlik meselesi ve davayı pratik götürme gibi bir takım gerekçelerle yapıldığını, bunun değerlendirmesini, gün sonu hukukçularla yapmanın daha sağlıklı olacağını dile getiren Esendağlı, bu sistemin mahkemenin ara kararıyla olduğunu ve bu hususları değerlendirmek gerektiğini kaydetti.
Esendağlı, bu sorgulamaların davanın seyrini ciddi şekilde etkileyeceğini düşünmediğini kaydetti.

Esendağlı, duruşmaların 2-3 günlük bloklar halinde süreceğinin söylendiğini ancak duruşma tarihlerinin arasının iki ayı bulabileceğinin söylenmesi halinde duruşmanın seyrinin tamamlanması için de sürenin bir yılı bulabileceğinin beklenebileceğini de kaydetti.

“Davamız bence her hâlükârda emsal bir dava olacak. Çünkü çok yaygın bir şekilde ifade edilen bilinçli taksir ve olası kast arasında bir teknik hukuki mücadele veriyoruz. Savcının iddianamesinde bilinçli taksir iddiası var biz bunun olası kasta dönmesi gerektiğini iddia ediyoruz.” ifadelerini kullanan Esendağlı, buradan olası kast sonucu çıkmasının Türk yargısı bakımından müthiş bir sonuç olacağını ve bunun caydırıcı bir sonuç olacağını belirtti.